17 Haziran 2014 Salı

Müller gibi santrforun olsun, varsın gitsin sahte olsun!*

(2014 Dünya Kupası Yazıları)
Pep Guardiola’nın pek sevdiği, Vicente del Bosque’nin yeni yeni vazgeçmeye çalıştığı santrforsuz, daha doğrusu gerçek santrforsuz sistemi turnuvada en iyi uygulayan takımın Almanya olduğunu bir kez daha gördük. Kırk yıllık derin oyun kurucu gibi orta sahada kasım kasım kasılan ama işini de çok iyi yapan Philip Lahm dışında Khedira, Kroos, Mesut, Götze ve tabi ki Müller’den oluşan 5’li sırasıyla santrforun sahtesine büründü. Penaltıyı yaptırdığı pozisyonda 1,70’lik Mario Götze kral pivot santrforları kıskandırmıştır.  Asıl görevi olarak birinci sahte santrfor olan Thomas Müller işini çok iyi yaptı. Yakaladığını attı. Hatta üçüncü goldeki beleşçiliği ve fırsatçılığıyla, 40 yıl önce kupayı getiren Gerd Müller’e selam gönderdi sanki. Bu arada maçın yıldızı değildi belki ama form durumu merak edilen Mesut Özil de Arsenal’deki sorunlu ikinci devreyi geride bırakmış gibi göründü.

Defanslar evlere şenlik!
Özellikle ilk yarı tam anlamıyla pişti gibiydi. Pozisyonlara sanki anlaşılmışçasına ve sırasıyla 4-5’er kez karşılıklı girildi. Ama aradaki fark, Almanya bunlardan 4 tanesini gole çevirince ortaya çıktı. İki takımın savunması için “evlere şenlik” ifadesini rahatlıkla kullanabiliriz. Defans önü savunma da stoperlerin merkezi de çok rahat geçildi iki takım tarafından. Biz izleyenler açısından keyfimize değecek yoktu gerçi ama bu savunma hataları ve boşlukları iki takımın da başına dert açacak gibi görünüyor. Bu maçta kısa çöpü Portekiz çekmiş oldu, ama tersinin de olması işten bile değildi. Skor aldatmasın.

Çare Schweinsteiger!
Her zamanki gibi hızlı paslaşan, üçgenleri çabuk kuran ve iyi yardımlaşan Low’ün takımı hücumda pozisyona girmekte ve gol bulmakta zorlanmıyor, zorlanmayacak gibi. Ama asıl problem arka tarafta çıkacak gibi. Hele de şampiyonluk için gelen bir takım olarak, hiç yokmuş gibi geçilen orta sahası ve kolay delinen defans merkezine çare bulamazsa turnuvanın güzel futbol oynayan ancak erken eleneni olabilir. 10 kişiyken bile Portekiz’in bulduğu pozisyonlar hiç yabana atılacak gibi değildi. Almanlarda çözüm için çok düşünmeye gerek yok elbette ki; Bastian Schweinsteiger dönecek dertler bitecek!

İlla da kırmızı kart!
Penaltıda son adam olmasına rağmen Joao Pereira’yı atmadı Sırp hakem Milorad Mazic, ama kısmet Pepe’yeymiş! 2-0’dan sonra klasik olarak eli-kolu-dirseği rahat durmayan Pepe, Müller ile girdiği mücadele ve münakaşanın ardından kırmızı kart gördü. Olayın içindekinin sicili epey bozuk olunca hakem de biraz kanaat notu kullanarak Pepe’yi attı gibi sanki.

Küstüm oynamıyorum!
Portekiz’in tek adam takımı olmasını sağlayan, en azından o imajın sebebi Ronaldo, yenen gollerden ve Pepe’nin atılmasından sonra devre arasına giderken kaptanlık pazubandını çıkartıp kulübeye bıraktı. Hayal kırıklığı yüzünden çok rahat okunan Ronaldo, ikinci yarıda sahadaydı ama coşkusu ve isteğinden uzaktı. Almanya’nın Portekiz’i yenmesi beklenen bir şeydi belki ama böyle bir mağlubiyet Ronaldo ve arkadaşlarını fazlaca etkilemiş gibi göründü. Üstelik de adale sakatlığından Hugo Almeida ve Fabio Coentrao’yu kaybetmiş olabilirler. Gerçi Almeida’nın sakatlığı Ronaldo ve Nani’ye daha uygun olan Eder’e fırsat yaratabilir. Ama yine de çabuk toparlanmazlarsa sonraki maçlarda başlarına iş alabilirler. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder