Süper Lig'in deneyimli ismi Mehmet Çakır, bir anda 2 lig birden düşmüş olsa da bunu dert etmiyor. Onun hedefi, Ankaragücü'yle iki yılda tekrar en üst noktaya çıkmak...
Süper
Lig’den 2 lig aşağı indin. Pek beklenen bir durum değildi senin için. Transfer
nasıl gelişti?
Transfer dönemi boyunca Süper Lig’de kalmak
istiyordum. PTT 1. Lig’den epey çok teklif vardı ama hiç düşünmedim oraya. Transfer
döneminin bitimine 3 gün kala transfer yasağı kalktı Ankaragücü’nde. Süper
Lig’de de istediğim şartlar oluşmamıştı henüz. Hızlıca karar verdim. Tabii
buradaki temel mesele Ankaragücü’nün olması. Ankaragücü olunca bazı şeylerin önüne
geçemiyorsunuz. 104 yıllık bir camia, diriliş yılında bana ihtiyaçları olduğunu
söylediler. Ben de şu zor dönemlerde burada olmak istedim. Daha önce
Ankaragücü’nde oynadım, doğma büyüme Ankaralıyım... Açıkçası duygusal bir
karardı, yoksa hiç düşünmüyordum 2. Ligi. Parayla pulla da hiçbir kulüp beni
getiremezdi.
Artık
30 yaşına geldin. Riskli bir zamanda lig düştün. Tedirgin olmuyor musun Süper
Lig’e dönememekten?
Tedirgin değilim, korkmuyorum da açıkçası. Bunu çok
düşünmedim buraya gelirken. Ankaragücü için de bir anlamda kariyerimi bir
kenara attım. Ama evet, çok büyük bir risk. Hayatta bazen bu tür riskler almak
gerekiyor. Yarını bilemiyoruz, kararlar alıyoruz ve yaşıyoruz, biz de göreceğiz
bakalım neler olacak. (gülüyor) Kendime de, kulübü de, takıma da güveniyorum,
bunun üstesinden geleceğiz. Ankaragücü’ne gelirken de etrafımdaki insanlara
söylediğim gibi, “Ben Süper Lig’e sadece ara veriyorum, 2 sene üst üste
şampiyon olup yine Ankaragücü ile Süper Lig’e döneceğim. Kendime belirlediğim
hedef bu”
Altınordu,
Alanyaspor, Bandırmaspor, Tepecikspor, Altay, Bugsaşspor, Diyarbakır BŞB ve
Nazilli Belediyespor gibi şampiyonluk hedefindeki takımlar var Kırmızı Grupta.
Nasıl geçiyor sezon?
Ben en son 8 sezon önce bu ligde oynadım
Gençlerbirliği ASAŞ ile. O zaman bu kadar çıkmaya oynayan çok takım yoktu.
Sezon başında ben de bunu beklemiyordum. Üstelik Ankaragücü olunca da rakipler
daha ciddi ve farklı bir motivasyonla oynuyor bize karşı. Maçlarda yenik duruma
düştüğümüzde hele de, rakipler çok kapanıyor ve daha zor olabiliyor bizim için.
Ama şampiyon olmak istiyorsak bu sorunları aşmak zorundayız.
3-4
kişi dışında genç bir kadronuz var. Şampiyonluk için yeterli mi kadronuz sana
göre?
Gençlerle çok iyi bir uyum yakaladık. Zaten 3 sezon
öncesinden çoğunu tanıyordum. Kadro kalitesinin iyi ve yeterli olduğunu
düşünüyorum. Ligin en golcü takımıyız, gol yollarında sorunumuz yok. Basit
goller yiyoruz, halletmemiz gereken bir eksiğimiz bu. Ligde de gol yediğiniz
zaman çıkartmak çok zor oluyor, takımlar hemen kapanıyor. Tabii bizim en büyük
gücümüz taraftarımız. Ankaragücü demek ilk önce Ankaragücü taraftarı demek.
Olağanüstü bir taraftarımız var. Tüm sıkıntılara rağmen hep takımın yanında.
Şampiyonluğun en çok da onlar için istiyorum. Tek istediğimiz de skor ne olursa
olsun 90 dakika boyunca bizi desteklemesi.
Süper
Lig ile 2. Lig’i kıyasladığında lig senin için daha mı kolay, daha mı zor?
Çok zor, inanılmaz mücadelenin olduğu bir lig. Zaten
şöyle bir şey vardır: Lig düştükçe, mücadele ve zorluk derecesi artar. Ben de bunu
yaşayarak görüyorum. Ama Süper Lig’de daha kolay oynamak. Futbol oynamak daha
fazla ön planda olduğu için daha kolaydı benim için. Her ligde geçerli bir şey
belki ama burada daha da önemli bir durum, mücadele etmezseniz maç kazanmanız
mümkün değil.
Kendi
performansını nasıl buluyorsun?
Geçen sezon bitiminden Ankaragücü’ne imza atana
kadar benim 3 buçuk ayım boş geçti. Bireysel çalışmalar yaptım ama takımla
birlikte idman yapamadım ve sezon başını kaçırdım. 10 günde maç oynayacak duruma
gelmem gerekiyordu ve 2. haftayla birlikte oynamaya başladım. İyi bir grafik
yakalamıştım ama hafta içi maçının olduğu dönemde çok yüklendim kendime ve
sakatlık yaşadım. İki ufak sakatlık ritmimi bozdu, beni geri attı diyebilirim.
Ama toparladım. Hem bireysel hem de takımla birlikte iyi çalışıyorum ve genel
olarak performansımdan da memnunum.
Şampiyon
olursanız takımda kalacağını söyledin. Peki, olamazsanız ne yapacaksın?
Açıkçası geleceği o kadar detayları düşünmüyorum.
Tabii ki planlarım, hayallerim var ama zamanın ne göstereceğini de görmek
lazım. Çok irdelemiyorum yani. Şu anda sadece bu sezonu, şampiyonluğu
düşünüyorum. Mayıs ayında göreceğiz zaten. (gülüyor) Diğer olasılıkları günü
geldiğinde değerlendiririm.
Kaç
yıl daha oynamayı düşünüyorsun?
Ben futbolu çok seviyorum. Oynayabildiğim kadar
devam etmek istiyorum. Fiziksel olarak kendimi iyi hissettiğim sürece oynarım.
Bu yüzden de kendime iyi bakıyorum ve çok dikkat ediyorum.
Futbolculuk
sonrası için düşüncen planların neler?
Teknik direktörlük düşünüyorum. Büyük hedeflerim var
teknik adam olarak. Şimdiden kendimi o yönde geliştirmeye çalışıyorum.
Antrenman programlarını araştırıyorum, o gözle de bakıyorum her şeye... Aktif
futbolcular artık teknik direktör kurslarına gidemiyor. Bıraktıktan sonra hem
yurtiçinde hem de yurtdışında gerekli eğitimleri alacağım.
Sarı lacivertliler gençlere güvense de omurgayı ayakta tutan "ihtiyar delikanlılar"ı pas geçmedi...
Serhat Gülpınar
11 sezonluk Süper Lig kariyerinden sonra “diriliş
yılı” için o da 2 lig birden aşağı indi. Sezona çok hazır ve formda başladı.
Denizlispor ve İBB’deki gibi orta sahanın dinamosu. 35’inde olmasına rağmen
temposu ve oyun katkısı çok iyi. Takımın topu tutan, pas yapan yapısında çok
etkili. Gol pozisyonları ve final paslarına yakın. Mehmet Çakır, Levent Kale,
Mehmet Umut Nayir, Hasan Ayaroğlu ve Kaan Kanak ile birlikte hücumcu kadronun en
önemli parçalarından biri.
Levent Kale
Ankaragücü için sezonun en sürpriz ismi. Geçen sezon
3. Lig’de Play-off’tan 2. Lig’e yükselen Pazarspor’un başarısında attığı 11
golle büyük katkısı oldu. Bu performansı futbola başladığı ve 16 yaşında
ayrıldığı Ankaragücü’ne 13 yıl sonra dönmesini sağladı. İlk 5 hafta forma giyemedi
ama sonraki 11 maçta 9 gol atarak takımını şampiyonluk yarışında tutanlardan oldu.
Yeni Hakan Şükür adaylarından olan Mehmet Umut Nayir ile iyi bir uyum sağladı
ve genç oyuncuyla birlikte ligin en tehlikeli çift forvetini oluşturdu. İkili
sezon sonuna kadar toplamda 35 golü geçmesi muhtemel.
Selim
Teber
Transfer yasağının kalkmasıyla Süper Lig’den
gelenlerden. 2010’da Kayserispor onu Bundesliga’dan transfer ettiğinde Süper
Lig’in en önemli orta saha oyuncularından biri oldu. Şota yönetiminde ligi
6’ncı bitirdikleri sezonun ardından uzun süreli sakatlıklar yaşadı ve düşüşe
geçti. Sonraki 2 yıl toplamda oynadığı maç sayısı 15’te kaldı. Ankaragücü’nde
çoğunlukla orijinal pozisyonu olan orta sahada değil defansın göbeğinde
oynuyor. Emre Taşdemir, Volkan Geyik, Metin Aydın ve Aytaç Öden gibi gençlere
abilik ve liderlik ediyor.
*FourFourTwo Dergisi Ocak 2014 sayısında yayımlanmıştır.