8 Şubat 2014 Cumartesi

Ankaragücü’nde Dirilişin Lideri: Mehmet Çakır*

Süper Lig'in deneyimli ismi Mehmet Çakır, bir anda 2 lig birden düşmüş olsa da bunu dert etmiyor. Onun hedefi, Ankaragücü'yle iki yılda tekrar en üst noktaya çıkmak...

Süper Lig’den 2 lig aşağı indin. Pek beklenen bir durum değildi senin için. Transfer nasıl gelişti?
Transfer dönemi boyunca Süper Lig’de kalmak istiyordum. PTT 1. Lig’den epey çok teklif vardı ama hiç düşünmedim oraya. Transfer döneminin bitimine 3 gün kala transfer yasağı kalktı Ankaragücü’nde. Süper Lig’de de istediğim şartlar oluşmamıştı henüz. Hızlıca karar verdim. Tabii buradaki temel mesele Ankaragücü’nün olması. Ankaragücü olunca bazı şeylerin önüne geçemiyorsunuz. 104 yıllık bir camia, diriliş yılında bana ihtiyaçları olduğunu söylediler. Ben de şu zor dönemlerde burada olmak istedim. Daha önce Ankaragücü’nde oynadım, doğma büyüme Ankaralıyım... Açıkçası duygusal bir karardı, yoksa hiç düşünmüyordum 2. Ligi. Parayla pulla da hiçbir kulüp beni getiremezdi.

Artık 30 yaşına geldin. Riskli bir zamanda lig düştün. Tedirgin olmuyor musun Süper Lig’e dönememekten?
Tedirgin değilim, korkmuyorum da açıkçası. Bunu çok düşünmedim buraya gelirken. Ankaragücü için de bir anlamda kariyerimi bir kenara attım. Ama evet, çok büyük bir risk. Hayatta bazen bu tür riskler almak gerekiyor. Yarını bilemiyoruz, kararlar alıyoruz ve yaşıyoruz, biz de göreceğiz bakalım neler olacak. (gülüyor) Kendime de, kulübü de, takıma da güveniyorum, bunun üstesinden geleceğiz. Ankaragücü’ne gelirken de etrafımdaki insanlara söylediğim gibi, “Ben Süper Lig’e sadece ara veriyorum, 2 sene üst üste şampiyon olup yine Ankaragücü ile Süper Lig’e döneceğim. Kendime belirlediğim hedef bu”


Altınordu, Alanyaspor, Bandırmaspor, Tepecikspor, Altay, Bugsaşspor, Diyarbakır BŞB ve Nazilli Belediyespor gibi şampiyonluk hedefindeki takımlar var Kırmızı Grupta. Nasıl geçiyor sezon?
Ben en son 8 sezon önce bu ligde oynadım Gençlerbirliği ASAŞ ile. O zaman bu kadar çıkmaya oynayan çok takım yoktu. Sezon başında ben de bunu beklemiyordum. Üstelik Ankaragücü olunca da rakipler daha ciddi ve farklı bir motivasyonla oynuyor bize karşı. Maçlarda yenik duruma düştüğümüzde hele de, rakipler çok kapanıyor ve daha zor olabiliyor bizim için. Ama şampiyon olmak istiyorsak bu sorunları aşmak zorundayız.

3-4 kişi dışında genç bir kadronuz var. Şampiyonluk için yeterli mi kadronuz sana göre?
Gençlerle çok iyi bir uyum yakaladık. Zaten 3 sezon öncesinden çoğunu tanıyordum. Kadro kalitesinin iyi ve yeterli olduğunu düşünüyorum. Ligin en golcü takımıyız, gol yollarında sorunumuz yok. Basit goller yiyoruz, halletmemiz gereken bir eksiğimiz bu. Ligde de gol yediğiniz zaman çıkartmak çok zor oluyor, takımlar hemen kapanıyor. Tabii bizim en büyük gücümüz taraftarımız. Ankaragücü demek ilk önce Ankaragücü taraftarı demek. Olağanüstü bir taraftarımız var. Tüm sıkıntılara rağmen hep takımın yanında. Şampiyonluğun en çok da onlar için istiyorum. Tek istediğimiz de skor ne olursa olsun 90 dakika boyunca bizi desteklemesi.


Süper Lig ile 2. Lig’i kıyasladığında lig senin için daha mı kolay, daha mı zor?
Çok zor, inanılmaz mücadelenin olduğu bir lig. Zaten şöyle bir şey vardır: Lig düştükçe, mücadele ve zorluk derecesi artar. Ben de bunu yaşayarak görüyorum. Ama Süper Lig’de daha kolay oynamak. Futbol oynamak daha fazla ön planda olduğu için daha kolaydı benim için. Her ligde geçerli bir şey belki ama burada daha da önemli bir durum, mücadele etmezseniz maç kazanmanız mümkün değil.

Kendi performansını nasıl buluyorsun?
Geçen sezon bitiminden Ankaragücü’ne imza atana kadar benim 3 buçuk ayım boş geçti. Bireysel çalışmalar yaptım ama takımla birlikte idman yapamadım ve sezon başını kaçırdım. 10 günde maç oynayacak duruma gelmem gerekiyordu ve 2. haftayla birlikte oynamaya başladım. İyi bir grafik yakalamıştım ama hafta içi maçının olduğu dönemde çok yüklendim kendime ve sakatlık yaşadım. İki ufak sakatlık ritmimi bozdu, beni geri attı diyebilirim. Ama toparladım. Hem bireysel hem de takımla birlikte iyi çalışıyorum ve genel olarak performansımdan da memnunum.


Şampiyon olursanız takımda kalacağını söyledin. Peki, olamazsanız ne yapacaksın?
Açıkçası geleceği o kadar detayları düşünmüyorum. Tabii ki planlarım, hayallerim var ama zamanın ne göstereceğini de görmek lazım. Çok irdelemiyorum yani. Şu anda sadece bu sezonu, şampiyonluğu düşünüyorum. Mayıs ayında göreceğiz zaten. (gülüyor) Diğer olasılıkları günü geldiğinde değerlendiririm.

Kaç yıl daha oynamayı düşünüyorsun?
Ben futbolu çok seviyorum. Oynayabildiğim kadar devam etmek istiyorum. Fiziksel olarak kendimi iyi hissettiğim sürece oynarım. Bu yüzden de kendime iyi bakıyorum ve çok dikkat ediyorum.

Futbolculuk sonrası için düşüncen planların neler?
Teknik direktörlük düşünüyorum. Büyük hedeflerim var teknik adam olarak. Şimdiden kendimi o yönde geliştirmeye çalışıyorum. Antrenman programlarını araştırıyorum, o gözle de bakıyorum her şeye... Aktif futbolcular artık teknik direktör kurslarına gidemiyor. Bıraktıktan sonra hem yurtiçinde hem de yurtdışında gerekli eğitimleri alacağım.


Kadronun tecrübelileri
Sarı lacivertliler gençlere güvense de omurgayı ayakta tutan "ihtiyar delikanlılar"ı pas geçmedi...


Serhat Gülpınar
11 sezonluk Süper Lig kariyerinden sonra “diriliş yılı” için o da 2 lig birden aşağı indi. Sezona çok hazır ve formda başladı. Denizlispor ve İBB’deki gibi orta sahanın dinamosu. 35’inde olmasına rağmen temposu ve oyun katkısı çok iyi. Takımın topu tutan, pas yapan yapısında çok etkili. Gol pozisyonları ve final paslarına yakın. Mehmet Çakır, Levent Kale, Mehmet Umut Nayir, Hasan Ayaroğlu ve Kaan Kanak ile birlikte hücumcu kadronun en önemli parçalarından biri.   


Levent Kale
Ankaragücü için sezonun en sürpriz ismi. Geçen sezon 3. Lig’de Play-off’tan 2. Lig’e yükselen Pazarspor’un başarısında attığı 11 golle büyük katkısı oldu. Bu performansı futbola başladığı ve 16 yaşında ayrıldığı Ankaragücü’ne 13 yıl sonra dönmesini sağladı. İlk 5 hafta forma giyemedi ama sonraki 11 maçta 9 gol atarak takımını şampiyonluk yarışında tutanlardan oldu. Yeni Hakan Şükür adaylarından olan Mehmet Umut Nayir ile iyi bir uyum sağladı ve genç oyuncuyla birlikte ligin en tehlikeli çift forvetini oluşturdu. İkili sezon sonuna kadar toplamda 35 golü geçmesi muhtemel.


Selim Teber
Transfer yasağının kalkmasıyla Süper Lig’den gelenlerden. 2010’da Kayserispor onu Bundesliga’dan transfer ettiğinde Süper Lig’in en önemli orta saha oyuncularından biri oldu. Şota yönetiminde ligi 6’ncı bitirdikleri sezonun ardından uzun süreli sakatlıklar yaşadı ve düşüşe geçti. Sonraki 2 yıl toplamda oynadığı maç sayısı 15’te kaldı. Ankaragücü’nde çoğunlukla orijinal pozisyonu olan orta sahada değil defansın göbeğinde oynuyor. Emre Taşdemir, Volkan Geyik, Metin Aydın ve Aytaç Öden gibi gençlere abilik ve liderlik ediyor. 

*FourFourTwo Dergisi Ocak 2014 sayısında yayımlanmıştır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder