7 Kasım 2013 Perşembe

Bana Bir Masal Anlat Baba: Eren Kurtulmuş*


Bilenler bilir, 1992 yılında Avrupa Şampiyonu olan Emre Aşık, Okan Buruk, Serkan Reçber, Mustafa Kocabey (Papen), Oktay Derelioğlu, Hasan Özerli U18 genç milli takım kadrosunun değişmezlerinden biriydi Seyfettin Kurtulmuş. 38 kez genç milli takımda oynadı ve o yıl Galatasaray’a büyük bir yıldız adayı olarak transfer oldu. Yetenekli oyun kurucu genç yaşında çok forma giyemedi ve 1 sezon kaldıktan sonra Galatasaray’dan ayrıldı. Denizlispor, Karabükspor, Denizli Belediyespor, Tekirdağspor gibi takımlarda yaklaşık 14 yıl profesyonel oynadı. Ancak alt yaş kategorilerinde gösterdiği performansı sürdüremedi ve kendisinden beklendiği gibi bir yıldız olamadı. Bunda sakatlıklarının payı büyük. Aynı dizinden 2 kez ön çapraz ve 1 iç yan bağ ameliyatı geçirdi. Şimdilerde bir yandan Pamukkale Üniversitesi Spor Bilimleri Bölümünde öğrenciliğini sürdürüyor diğer yandan da 3. Lig 1. Grup takımlarından Kızılcabölükspor’da yardımcı antrenör olarak görev yapıyor.


Alt ligleri yakından takip edenler de bilir, 3. Lig takımlarından Denizli Belediyespor 15’ini doldurur doldurmaz önemli bir yıldız adayına profesyonel sözleşme imzalattı: Eren Kurtulmuş. İşte bu 15 yaşındaki yetenek, 21 yıl önce büyük beklentilerle Galatasaray’a transfer olan Seyfettin Kurtulmuş’un oğlu.

15’inde bir profesyonel!
8 yaşında futbol okuluna götürdüğünde oğlundan böyle bir beklentisi ve ümidi yokmuş Seyfettin Kurtulmuş’un: “Çevresi olsun, arkadaşları olsun, spor yapsın diye futbola başlattım. Hatta oradaki hocaları arkadaşımdı, onlara da söyledim; bir şey beklemiyorum, pek bir şey olmaz bizim oğlandan diye. Hala hatırlatırlar ve benimle dalga geçerler bu yüzden”
En genç yaşta profesyonel sözleşmeye imza atan oyunculardan biri ve Galatasaray, Beşiktaş ve Bucaspor gibi önemli alt yapılara sahip kulüplerin takibinde. Çok şey öğrendiği babası ve içinde bulunduğu spor ortamından dolayı futbola başlamış Eren: “Babamın Denizli Belediyespor’da oynadığı dönemleri az çok hatırlıyorum. Hala babamın halı saha maçlarını izlemeye gidiyorum ve büyük keyif alıyorum. Ayrıca babam sürekli benimle futbol konusunda ilgilenir ve ara sıra bana özel antrenmanlar yaptırır. Sahada neler yapmam gerektiğini, mevkiimin püf noktalarını gösterir. Eksiklerimi bana doğrudan söyler ve kendimi geliştirmemde çok yardım eder.”


Forvet arkası, solak ve lider: daha ne olsun!
Forvet arkasında oynayan Eren’in bu genç yaşta kendisini öne çıkaran önemli ve farklı özellikleri var. Bir kere solak ve doğal olarak her solak gibi topla arası çok iyi. Adam eksiltebiliyor ve dikine oynama becerisi çok gelişkin. Oyun zekası ve görüşü sayesinde hızlı düşünüp, hızlı karar veriyor. Sadece sahada değil sosyal yaşamında ve okul hayatında da çok zeki biri. Hatta okuldaki öğretmenleri bu kadar zeki bir öğrencinin okulda geleceğinin çok parlak olacağını öngörmüş ve futbola yönelmesini istememiş. Ama o daha 10 yaşında kararını vermiş ve okuldaki bir ankette hayalinin futbolcu olmak olduğunu yazmış. Eren’in atlanmaması gereken en temel özelliklerinden biri de liderlik yönü. Babası da bu yönüne vurgu yapıyor: “Her yaş kategorisinde liderliği kabul görmüş ve takımdaki tüm arkadaşlarında büyük saygı uyandırmıştır her zaman”
Genç milli takıma çağırılmaya başlayan Eren, A Takımın antrenmanlarına katılıyor. 3. Lig’in fiziksel gelişimi devam eden bir oyuncu için sert olduğunu düşünen Seyfettin Kurtulmuş, Eren için aceleci davranmıyor: “Hala gelişim çağında ve fiziği tam oturmadı henüz. O yüzden alt yaş gruplarında oynaması daha doğru. Acele etmiyoruz, basamaklar teker teker çıkılmalı diye düşünüyorum. Zamanı gelince oynar nasılsa”


“Gözümün önünde olsun”
Futbolunu beğendiği ve oyun tarzını geliştirmek için Andres Iniesta, Selçuk İnan ve Manuel Fernandes başta olmak üzere pek çok ismi dikkatlice takip eden Eren, yeteneklerine güveniyor ve geleceğine umutla bakıyor: “İnsanın limitini kendisinin belirlediğine inanırım. Tabii ki eksiklerim var ama bunları kapatıp üst düzey seviyeye gelebileceğimi düşünüyorum. Öncelikle takımımda şans bulmak ve iyi bir performansla birlikte büyük takımların ilgisini çekmek hedefindeyim. Yaşım büyüdükçe de düzenli olarak milli takımlarda yer almak istiyorum”
Benzer yaşlarda çok büyük deneyimler yaşayan babası ise şimdilik oğlunu başka kulüplere bırakmaya niyetli değil: “İlgilenen kulüpler var ama illa da İstanbul’a gitsin diye bir çabamız yok. Hatta Denizli’de olmasını tercih ederim. Gelişimi açısından daha yararlı olabilir. Benim gözümün önünde olmasını istiyorum”

Sayısız genç yeteneğin kolaylıkla harcandığı, kaybolduğu ya da tutunamadığı memleket futbol ortamına yeni yeni adım atıyor, futbol yolculuğuna başlıyor Eren Kurtulmuş. Artık daha dikkatli takip edilecek ve önümüzdeki yıllarda muhtemelen haberleri yapılacak artarak. Bu yapılırken de iki temel neden olacak; biri elbette ki özel yetenekleri, ikincisi ise, “Geleceği çok parlak. Günümüz futbolunda kendine yer bulabilecek farklı özellikleri var” diyerek oğlundan umut dolu sözlerle bahseden babası Seyfettin Kurtulmuş. Bakalım olamamış büyük bir yıldız adayının gözlemi ve deneyimi altında 15 yaşındaki yıldız adayı oğlunun futbol serüveni nasıl olacak.

*FourFourTwo Dergisi 2013 Ekim sayısında yayımlanmıştır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder