Leoparlar’ın dönüşü
Türk futbolunun unutulmaz sezonlarından biri oldu
2009-2010. Bir yandan 5. şampiyon olarak Bursaspor lig tarihindeki yerini
alırken, diğer taraftan da ligin başlarında tarihi gelişmeler yaşandı. 30
ağustos 2009’daki Olağanüstü Genel Kurulu’nda Ankaragücü Kulübü Başkanlığı’na
Ahmet Gökçek seçilmesinin ardından Futbol Federasyonu ve kurulları harekete
geçti. İki Başkentlinin, Ankaragücü ile Ankaraspor’un arasındaki “duruma” federasyon
müdahale ederken, Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu noktayı koydu ve
Ankaraspor’u küme düşürdü. 15 Eylül 2009 tarihinde PFDK yaptığı toplantıda, “Ankaraspor
ile aynı ligde mücadele ettiği Ankaragücü Kulübü ile arasındaki ilişkinin,
sportif rekabeti engelleyici, müsabakaların ve ligin dürüstlüğünü, kamuoyunun
ligin dürüstlüğüne ilişkin algısını zedeleyecek nitelikte olması” gerekçesiyle
aldığı kararı açıklıyordu. Tahkim Kurulu kararı kesinleştirince Süper Lig 17
takımla devam etti, tüm takımlar da Ankaraspor karşısında hükmen galip sayıldı.
O sürecin öncesi ve sonrasında Ediz Bahtiyaroğlu, Hürriyet Güçer, Özgür Çek ve
Adem Koçak’ın da aralarında bulunduğu 10’a yakın futbolcu Ankaraspor’dan
Ankaragücü’ne transfer oldu. Başta Ankaragücü Kulübü Başkanı Ahmet Gökçek olmak
üzere pek çok Ankaragücü ve Ankaraspor yöneticisine men cezaları gelirken mavi
beyazlıların elindeki tüm profesyonel futbolcular serbest kaldı. Süreç bununla
da bitmedi ve kulüp “düşürülme” kararının iptali için Futbol Federasyonu
aleyhine dava açtı. TFF’ye karşı açtığı davayı geri çekmeyen Ankaraspor, kulüp lisansını
kaybetti ve tüm liglerden ihraç edildi. 2011 yılında TFF aleyhine açılan
davanın geri çekilmesi sözü karşılığında Ankaraspor ile ilgili ihraç kararı
kaldırıldı. Kulüp katılma hakkına sahip olmasına rağmen geçen sezon lige dahil
olmadı. Ve yaklaşık 4 yıllık sürenin ardından, Ankaraspor bu sezonla birlikte
tekrar yeşil sahalara döndü. Profesyonel liglere dahil olan Başkent ekibi 19. takım
olarak PTT 1. Lig’de yerini aldı.
Futbol kamuoyunun çok iyi bildiği bu süreci kulüp
sessizce geçirirken, yaşananlar karşısında camiada hala öfkenin izlerini görmek
mümkün. “Yapılanları ve bu yapılanlara karşı futbol kamuoyunun bu kadar sessiz
ve alakasız kalmasını içime sindiremiyorum. Tabiri caizse Leoparımızın sırtına
hançerler sokuldu, katledilmek istendi. Türk futbol tarihinin en ağır cezasını
aldık ve bu ağır ceza kulübümüze maddi-manevi çok büyük yaralar verdi” diyor
Ankaraspor Genel Menajeri Ender Yurtgüven ve ligden uzak yılları nasıl
geçirdiklerini anlatıyor: “Yapayalnız bir şekilde, sessiz sedasız yaralarımızı
sardık. Bu süreç içerisinde idari kadromuzu muhafaza ettik ve altyapımızdan
yola çıkarak toparlanmaya başladık. Çünkü küme düşürüldüğümüz yetmedi,
altyapımız darmadağın edildi. Pek çok yıldız adayı genç futbolcumuzu elimizden
kaydı gitti. Bizler de bu süreçte altyapımızda yeni bir yapılanmaya yöneldik.
Eski kaptanımız Ramazan Tunç ve Çağatay Şalap hocamızı altyapının başına
getirdik. Geniş çaplı bir oyuncu izleme - tarama ekibi kurduk. Bunun
neticesinde A2 Ligi ve U17 Futsal Ligi Türkiye şampiyonluğu elde ettik.”
Kulüp süreci böyle geçirirken önce küme düşürülme,
ardından da liglerden ihraç kararıyla Ankarasporlu taraftarlar bir anda
takımsız kaldı. “Başarılı bir kadromuz vardı ama tüm futbolcularımız teker
teker gitti” şeklinde hayıflanan Genç Leoparlar, tedirgin 4 yıl geçirmiş: “Çok
endişeliydik liglere ne zaman döneceğimiz konusunda. Tuttuğumuz takım bir anda liglerden
men edildi. Bir daha ‘acaba Ankaraspor olmayacak mı’ sorusu bizleri çok
tedirgin ediyor ve üzüyordu.”
Bu haziranda camia için özlem sona erdi ve
Ankaraspor PTT 1. Lig’de yer alacağı duyuruldu. Federasyonun yaptığı
düzenlemeye göre; PTT 1. Lig 19 takımla, 38 hafta üzerinden oynanacak, her
hafta bir takım bay olacak, takımlar 36 maça çıkacak ve lig sonunda 4 takım
küme düşecek.
“Futbola” dönüş ile birlikte yoğun bir transfer
dönemine giren kulüp ilk olarak geçen senenin şampiyon hocasıyla anlaştı. Takımın
başına Osman Özköylü getirilirken pazıl misali kadro oluşumuna gidildi. Ender
Yurtgüven bu kısa süreye ve ekonomik yapıya rağmen şampiyonluk hedefinde bir
kadro kurduklarını söylüyor: “Süper Lig’de devam etmiş olsaydık sadece 100
milyon lira civarında yayın gelirimiz olacaktı. Bu süreçte ciddi ekonomik
sıkıntılarımız da oldu. Şu anda amaçladığımız hedefe kıyasla ekonomik açıdan
mütevazi bir kulüp olduğumuzu düşünüyorum. Bu nedenle teknik direktörümüz Osman
Özköylü ile beraber bu kısıtlı bütçe ile kalitesi yüksek ve iddialı bir kadro
kurduk. Sportif planlamamızı en kısa sürede, elimizden alınan Süper Lig
hakkımızı geri alabilme üzerine yaptık.”
Taraftar grubu olarak 20. yılına giren Genç
Leoparlar’ın da takımdan beklentisi Spor Toto Süper Lig: “Tabii ki hedefimiz
Süper Lig. Bir an önce ait olduğumuz yere dönmek istiyoruz. Süper Lig’e
çıktıktan sonra da 4 sene önce bıraktığımız yerden devam etmeliyiz. Önce Avrupa
Kupaları, sonra da şampiyonluk hedefiyle mücadele edecek bir takım olarak yol
almak istiyoruz”
Kadro inşasına giren ve A2’den alınan 2-3 genç
futbolcu dışında 26 oyuncu transfer eden Ankaraspor, sıfırdan ama iddialı ve
güçlü bir takım kurdu. Özellikle son şampiyon Kayseri Erciyesspor ve
Elazığspor’daki yaptıklarıyla gelecek için önemli bir “hedef” teknik adam
profili çizen Osman Özköylü, oyuncu tercihinde geçen sezon yaptığına benzer bir
kadro mühendisliğine gitti ve kendi öğrencilerini Ankaraspor’a transfer etti:
“Önceki sezonlardan bildiğimiz, çalıştığımız ya da takip ettiğimiz oyuncularla
yola çıktık. Her hoca bildiği oyuncularla çalışmak ister ama bizim gibi
sıfırdan takım yapanlar için bu durum bir zorunluluk. Başka türlüsü olamazdı.”
Ragıp Başdağ, Serdar Eylik, İsmail Şahmalı, Ahmet
Güven, Bilal Aziz Özer, Göksu Türkdoğan, Can Erdem, Sofiane Hanni ve Dilaver
Güçlü isimleri Osman Özköylü’nün daha önce çalıştığı futbolcular. Başta 3
sezondur takım kaptanı Ragıp’ın da aralarında yer aldığı 5’i Kayseri
Erciyesspor’un şampiyonluğunda forma giyenlerden. Ayrıca Emrullah Kokoç, Müslüm
Yelken, Tonia Tisdell, Abdullah Karmil ve Berkay Can Değirmencioğlu gibi ligin
üstünde kalitesi olan, ligde şampiyonluk yaşamış ve bazıları Süper Lig deneyimi
olan isimler de transfer edildi.
Yeni ekip olmanın sıkıntılarını yaşadıklarını
belirten ve kadro uyumunun önemini vurgulayan Özköylü, buna rağmen ilk 5
haftada yenilgisiz 9 puan toplayan takımından memnun: “Gerek sistem, gerek
takım uyumu açısından zamana ihtiyacımız var. Adaptasyonun sağlanmasıyla
birlikte elbette takım daha iyi olacak. Ama beklediğimden iyi başladığımızı
söyleyebilirim. Açıkçası ben daha kötü bir başlangıç ihtimaline de yer
veriyordum. Ancak biz takım olmanın pek çok başlangıç ve zorlu aşamasını çabuk
geçtik. Bunun da temel sebebi bildiğimiz, daha önce çalıştığımız oyuncuların
varlığı.”
“Üst düzey bir lig olacak bu sene. Geçen sezon hemen
lig başında bazı takımlar öne çıkmıştı ama bu sezon böyle olmayacak. Çok iyi
kadrolar var, ciddi yatırım yapan kulüpler var. İstanbul Büyükşehir
Belediyespor, Balıkesirspor, Manisaspor, Orduspor iyi girdi lige ama 11-12
takımın çok iddialı olduğunu görüyoruz” diyen Özköylü, lig planlamasının geçen
seneden farklı olduğunu söylüyor: “Kayseri Erciyesspor’da sezona iyi başladık,
ligi hep zirvede götürdük ve lider bitirdik. Ama Ankaraspor’da böyle olması
zor. Bu durum hem ligdeki iddialı ve güçlü takımın fazlalığı hem de bizim tam
anlamıyla sıfırdan takım oluşturmamızdan kaynaklanıyor. Hedefimiz ligi uzun
süre ilk 6’da sürdürüp ve puan farkının açılmasını da engelleyerek son 7-8 haftaya
girmek. Son düzlükte de ilk ikiye girmeyi hedefliyoruz.”
2004 yılında çıktığı Süper Lig’de 5 sezon boyunca
mücadele eden ve yavaş yavaş başaltı takımı olma yolunda ilerleyen Başkentin
Leoparları, 2009 Eylülünde bir anda tepetaklak oldu. Bu sezon 4 yıl süren
yokluğun ardından PTT 1. Lig ile dönüş yaptı mavi beyazlılar. Osman Özköylü ve
onun kurduğu kadroyla güçlü bir takım haline gelen Ankaraspor, zaman
kaybetmeden hedefini şampiyonluk ve Süper Lig olarak belirledi. Başkentin en
“genci” olan takım, yeni oluşturulan kadrosuyla ortalamanın üstünde başarılı
bir lig başlangıcı yaparak Süper Lig mücadelesinde daha şimdiden “ben de varım”
dedi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder