30 Mayıs 2015 Cumartesi

GEORGİ DERMENDZHİEV: BULGAR FUTBOLUNU TEKRAR HATIRLATMAYI BAŞARDIK*

Üst üste 4’üncü şampiyonluk için tebrik ederim. Nasıl bir sezon oldu?
Çok teşekkür ederim. İyi bir sezon geçirdik, zorlu bir sezon geçirdik. Çünkü bu yıl ilk defa Şampiyonlar Ligi’nde yer aldık. Ve şu görüldü ki Şampiyonlar Ligi’nde Real Madrid, Liverpool ve Basel’e karşı oynadıktan sonra ligde daha da zor olmaya başladı her şey. Çok büyük fark olan iki seviye arasında zihinsel olarak güçlü durmak en önemli yapmamız gereken şeydi. Ama şunu söylemem gerekiyor ki, önceki sezon UEFA Avrupa Ligi’ndeki sürecimiz bizi geliştirdi ve bunun katkısını gördük. Rahatlıkla görüldü ki Bulgaristan’ın en iyi, en güçlü takımı biziz.

Sürecin de başından beri Ludogorets’te olan biri olarak inanılmaz 4 yıl için ne söylersiniz?
Bulgar futbolu ve Bulgaristan seviyesi için Ludogorets inanılmaz bir sıçrama, bir gelişim oldu. Çünkü 2’nci ligi de sayarsak 5 yıllık olağanüstü bir dönem yaşadık. Bir kulübün nasıl yönetileceği, nasıl doğru planlamayla başarı yakalanacağını göstermiş olduk. Kiril ve Georgi Domuschiev kardeşler doğru bir ekiple, doğru bir yol belirlediler. Kulüpte herkes ne yapacağını, nasıl çalışacağını çok iyi biliyor. Ludogorets’in kulüp olarak en önemli gücü bu.

Dediğiniz gibi Bulgaristan futbol tarihini değiştirdiniz. Peki, nasıl oldu?
Ludogorets alt liglerde mücadele ederken Razgradlı olan bir adam çok kritik bir rol oynadı: Alexandır Alexandrov ki o şu anda kulübün başkanı. O yıllarda kulübe sahip çıkıp küçük küçük katkılar yaparak kulübü ayakta tutmayı başarıyor. Kiril ve Georgi kardeşlere bu projeyi götürüyor ve yükseliş tam anlamıyla başlıyor. Başlangıçta ne iyi bir stadyum ne de tesis vardı. Takım 35 km mesafedeki Popovo’da (Bulgaristan için ciddi mesafe bu) oynuyordu maçlarını. Şunu bugünden geriye bakarak net olarak söyleyebilirim ki; biz bu başarıyı bekliyorduk. Planladık çünkü bunu. Harika bir oluşum yaratıldı. Muhteşem bir atmosfer vardı daha ilk günden. O nedenle hiç şaşkın değiliz, yaptıklarımızın karşılığını aldık sadece.

Önceki sezon UEFA Avrupa Ligi’nde başarılı maçlar oynadınız, bu sezon da ilk kez Şampiyonlar Ligi’nde mücadele ettiniz. Avrupa’nın nasıl bir etkisi oldu Ludogorets’in üzerinde?
İlk olarak bu çok büyük bir başarıdır takımımız için. Ligdeki bu şampiyonluklardan, kazanılan kupalardan sonra sıra oraya gelmişti ve olmalıydı. Avrupa Ligi’nde grubu lider bitirince artık başka seviyeye geçmeye hazır olduğumuz gördük. O seviye de elbette ki Şampiyonlar Ligi gruplarıydı. Ayrıca Avrupa’da oynamanın ne kadar geliştirici bir şey olduğunun da farkındaydık. Bunu hem futbol kalitesi hem de ekonomik olarak söylüyorum. Ne mutlu bize ki Real Madrid’e, Liverpool’a karşı oynadık. Gruplara katılmayı başaran bir Bulgar takımı ilk defa 4 puan kazandı. Daha önce Livski Sofya kalmıştı gruplara ama puan alamamıştı. O yüzden ben bunu önemsiyorum ve bu başarıdır bana göre. Biraz daha şans ve tecrübemiz olsaydı fazlasını da yapabilirdik.

Başarılı transferler yapıyorsunuz. Nasıl bir transfer politikanız var?
Öncelikle harika bir scout ekibimiz var. İstikrarlı bir ekip ve herkesin uymak zorunda olduğu prensiplerimiz var. Oyuncular uzun süreli takip ediliyor. Ve yerinden, canlı izleyerek takip ediliyor. Çok büyük paralar vermiyoruz, o nedenle pahalı oyuncularımız yok. Bize uyum sağlamaları önemli. Razgrad 30 bin nüfuslu bir şehir. Her açıdan düşünüyoruz, tüm ayrıntıları değerlendiriyoruz. Kazanmak isteyen, zaferlere tutkulu oyuncular arıyoruz. Aynı zamanda karakterleriyle hem bize uyum sağlayacak hem de bizi geliştirecek futbolcular olmalı. Bu olmazsa olmazımızdır.

Ludogorets ile birlikte Bulgaristan futbolunda neler değişti?
Ligde ve kupadaki şampiyonlukların yanı sıra Avrupa’daki gelişim ve başarı bence en önemlisi. Avrupa Ligi ve Şampiyonlar Ligi’nde kazandığımız puanlar ülke futboluna katkısı muazzam. Şampiyonlar Ligi ön elemelerine 1 takımımızın katılmasını sağlamış oluyoruz, 3 takım da Avrupa Ligi ön elemelerine yer alıyor. Aynı zamanda başarı kriterini de belirleyen, etkileyen bir şey bu. Sadece yerelde elde edilecek başarılar yeterli olmayacaktır bundan sonra. Belki de en önemlisi dünyaya Bulgar futbolunu tekrar hatırlatmayı başladık. Uzun süredir devam eden düşüşü durdurduk.

Bundan sonra daha büyük başarılar için neler yapacaksınız?
Seviyemizi yükseltmeliyiz, kendimizi geliştirmeliyiz. Her açıdan yapmalıyız bunu. Futbolcu kalitesini daha da yukarıya çıkarmamız lazım. Ama şu bilen biriyim ki; bir başarıyı bir kereliğine elde etmek onu korumak ve tekrarlamaktan çok daha kolay. Biz sürekliliği sağlamalıyız. Her sezon ya Avrupa Ligi ya da Şampiyonlar Ligi gruplarında olmalıyız. Bir kere katılmak asla yeterli değil. Aksi takdirde sporun doğası olarak önce durur, yerimizde saymaya başlarız ve ardından da düşüş başlar.

A takımın yanı sıra alt yapıda da önemli gelişim var. Kulüp bu durumu nereye oturtuyor?

Sadece A Takıma transfer yapmak yeterli olmadığının farkındayız. Bizim gerçeğimizde tıkanma getirebilir sadece transfere bağımlı olmak. Her kulüpte öyledir ama kendi koşullarımızı göz önüne alınca alt yapının önemi daha da büyük, aynı zamanda da zorunluluk. Yıldızlarımızı çıkartmamız gerekiyor. Akademideki antrenör kalitemiz çok yüksek. Ülkenin en yetenekli gençlerini bünyemize toplamaya çalışıyoruz. Akademide 180 civarında futbolcumuz var, bunların yarısı ülkenin dört bir yanından seçilen ve Razgrad’a getirdiğimiz genç yetenekler. Genç milli takımlara 25 civarında oyuncu veriyoruz. Profesyonel yaptıklarımız da oluyor yavaş yavaş. Beklentimiz çok büyük. Hem A Takım seviyesinde oynayabilecek hem de transfer yaparak kulübe ciddi katkı sağlayabilecek yıldızlar yetiştirmeye çalışıyoruz.
*15 Mayıs 2015'te Razgrad'da Ludogorets - Lokomotiv Sofya maçı sonrası yapılan söyleşi. 4-1 kazanılan maçla birlikte Ludogorets Razgrad, üst üste 4'üncü kez şampiyon oldu. 25 Mayıs 2015 Tarihinde TRT Türk'te Futbol Pazartesi Programında Yayınlanmıştır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder