Sezon
başındaki hedefler çerçevesinde lig nasıl ilerledi, nerelerde zorlandınız? Puan
kaybettiğiniz zamanlarda telaşa kapıldınız mı, endişelendiniz mi?
Başkanımız da, hocamız da çok hırslı. Zaten kurulan
kadro da mutlak şampiyonluk hedefiyle yola çıktı. Sezon başından beri
çoğunlukla ilk ikinin içerisinde olduk. Kötü sonuçlar aldığımız zamanlar oldu
ama bunun üstesinden de birlik beraberlikle geldik. Çünkü herkesin birbirine
olan güveninden hiçbir zaman bir eksilme olmadı. Özellikle ilk iki yarışının içerisinde
fazla takımın olmaması bizim için avantajdı. Kadrodaki tecrübeli oyuncuların
fazla olması kaos ve panik ortamının yaşanmasını da engelledi.
Deplasmanlarda
çok iyi sonuçlar almanıza rağmen iç sahada aynı başarıyı yakalayamamanızı neye
bağlıyorsun?
Deplasmanda olduğu gibi iç sahada da aynı başarıyı
göstermemiz gerekiyordu. Nedeni klasik olacak ama rakipler iç sahada bize karşı
çok katı savunma yaptı. Ne yazık ki bunu aşmakta çok zorlandık. Oynadığımız
hücuma dönük sistemin en büyük dezavantajı da baskılı oynarken rakibe vermiş
olduğumuz pozisyonlardı. Bu açıklarımız da zaman zaman değerlendirildi ve puan
kayıpları kaçınılmaz oldu. Şunu da söylemek istiyorum; hep yukarılarda
olduğumuz için takımlar bize farklı hazırlandı sezon boyunca. İçeride bizi
yenen neredeyse tüm takımlar sonraki hafta fiziksel olarak düştü ve puan
kaybetti.
Az
taraftar önünde oynamak nasıl bir durum oldu sizin için?
Ne yazık ki tribünleri doldurmayı başaramadık.
Zamanla boş tribünlere oynamayı kabullendik ve alıştık. Kayseri’deki puan
kayıplarının bununla da alakası vardı. Rakip oyuncuları baskı altına
alamıyorduk, hakemler çok rahat kararlar verebiliyordu… Ama gelen taraftarlara
da haksızlık etmek istemiyorum. Sezon sonuna doğru taraftar sayısında bir artış
oldu ama şampiyonluğa oynayan bir takımın daha dolu tribünlere oynaması
gerekiyordu.
Geçen
sene Denizlispor’da da birlikte olduğunun Osman Özköylü için ne söylersin?
Osman Hocayı futbolculuğundan beri tanıyorum,
Trabzonspor’da kısa bir süre birlikteydik. Yapı olarak çok hırslı bir insan,
her zaman kazanmayı istiyor. Ayrıca da futbol bilgisi çok iyi. Futbolu pozitif
yönde oynatmayı seviyor. Takım içinde herkese eşit mesafede olması hem bizler
için hem de kendisi için önemli bir artı. İnanıyorum ki Türk futbolunda çok
önemli yerlere gelecektir.
7
sezon Süper Lig, 5 sezon da 1. Lig’de oynadın… Bu 5 yılda da Akçaabat Sebatspor,
Sakaryaspor ve son olarak Kayseri Erciyesspor ile birlikte Süper Lig’e çıktın.
İki ligi kıyaslar mısın?
Tabii ki Süper Lig’de çok kaliteli oyuncular var.
Herkes kendi görevini yapmaya çalışıyor. Ama Süper Lig’de oynadığım zamanlarda
daha rahattım, topu kullanmak daha kolaydı. PTT 1. Lig’de daha çok mücadele
etmen gerekiyor ve aynı mücadeleyi her maça yansıtmak zor oluyor. Bunun için de
seri galibiyetler alan takım sayısı azalıyor. Oynadığım mevki itibari ile hem
savunmaya hem hücuma yardım etmem gerekiyor, bu da daha çok mücadele demek. PTT
1. Lig’de rakip oyuncular oynatmama üzerine sahaya çıkıyorlar, öyle olunca da topu
kullanmada sıkıntı oluyor. Hayatımda ilk defa adam adama markaj altında
oynadım. Lig düştükçe mücadele artıyor.
Genel
yapılagelişe baktığımızda Süper Lig’e çıkan takımlarda teknik adam gönderiliyor,
kadro da ciddi derecede değişiyor. Erciyesspor’da nasıl olmasını bekliyorsun, nasıl
olmalı sence bu geçiş?
Yeni çıkan takımların ilk hedefi ligde kalıcı
olmaktır. Tabii ki bu kolay bir süreç değil. PTT 1. Lig’de oynarken Süper Lig
için planlama yapmanız, ona göre takım kurmanız gerekiyor. Bunun için de ilk
olarak teknik direktörle uzun vadeli bir anlaşma yapılmalı ve istikrar
sağlanmalı. Erciyesspor’da Başkan, yönetim ve hoca bunu düşünüyordur zaten ama
tabii ki takviyeler şart, çünkü çok zorlu bir ligde mücadele edilecek.
Yıllardır
alışıldığı üzere bu sezon da istikralıydın… Cezalı olduğun maçlar dışında full
oynadın. Performansını nasıl değerlendiriyorsun?
Bu sezon benim ve takım arkadaşlarım için olumlu
geçti. Hangi yaşta olursan ol devamlılık için çok çalışman, işine, arkadaşlarına
saygı duyman ve en önemlisi de kazandığın paranın hakkını vermen gerekiyor. Ben
de bunları düşünerek mücadele ediyorum. Oynadığım sürece de bunları yapmaya
devam edeceğim.
35’ine
geldin, ama hala fizik olarak çok iyi durumdasın. “Süper Lig’de oynarım” ya da “PTT’de
birkaç sezon daha oynarım” diyor musun?
Şu anda gerçekten kendimi iyi hissediyorum ama bu tamamen
arz - talep meselesi. Sahada takımıma katkı verdiğim sürece devam etmeyi
düşünüyorum. Alt liglerde de kaliteli oyuncular var, ama söylediğim gibi sahada
istediklerimi yaptığım sürece bulunduğum ligde de oynayacağımı düşünüyorum.
Futbolu
bıraktıktan kariyer planlaman nedir?
Futbolu bıraktıktan sonra futbolun içinde olmak
istemiyorum.
Neden?
15 senedir profesyonel futbolun içindeyim. Kamplar,
antrenmanlar, deplasmanlarla geçti yıllar... Öyle olunca da aileme istediğim
kadar vakit ayıramadım. Futboldan sonra ailemle zaman geçirmek istiyorum.
*FourFourTwo Dergisi 2013 Haziran sayısında yayımlanmıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder