Türkiye Kupası finali oynadığı ve dramatik bir
şekilde küme düştüğü 2007’nin ardından Kayseri Erciyesspor, Süper Lig’e dönüş
için ilk ciddi hamleyi geçen sezon yaptı. Ancak uzun süre Play - Off hattında
götürdüğü ligin son 6-7 haftasını kötü oynayınca kendine 8. sırada yer bulabildi.
Bu sezona yine şampiyonluk hedefiyle başlanırken,
PTT 1. Lig’in “yazılı olmayan kuralları” gereği yeni teknik adam ve yeni kadroyla
yola çıkıldı. Zira geçen sezonu takımlarının başında bitirenlerden sadece Adanaspor’da
Levent Eriş ve Bucaspor’da Sait Karafırtınalar bu sezonu da aynı kulüpte
tamamladı. Hadi buna 2. Lig’den gelen 1461 Trabzon ve Mustafa Reşit Akçay’ı da
ekleyelim. Yani zorlasak 2 seneyi aynı hocayla oynayan 3 takım çıkıyor, zaten
2012-2013’ü tek teknik direktörle geçiren kulüp sayısı da anca 6.
Kayseri Erciyesspor yönetimi takımın başına 1.
Lig’de sadece bir yıl tecrübesi olan ama özellikle Elazığspor’u PTT 1. Lig’e
çıkarmasıyla dikkat çeken Osman Özköylü’yü getirdi. Şampiyon yaptığı Elazığspor’un
1. Lig’de sadece 5 hafta başında kalsa da kurduğu kadro Süper Lig’e yükseldi. Kendisi
de sezonu Denizlispor’da tamamladı.
Eski
ekip ve erken uyum
Yoğun teknik adam ve kadro sirkülasyonunun yaşandığı
ligde, bu sene Süper Lig yarışında başarıyı getiren erken uyum ve takımda lig seviyesinin
üstündeki futbolcuların çokluğu oldu. İkincisini özellikle devre arasındaki Florin
Cernat, Eren Albayrak, Sercan Kaya, David Depetris gibi transferlerin
katılımıyla Çaykur Rizespor yaptı ve sonuç aldı. Erciyesspor’u ise hedefe
götüren en temel etken “erken kadro uyumu” oldu. Bu uyumun kodları da Osman
Özköylü’nün kurduğu kadro yapısında mevcut. Serdar Eylik ve Mustafa Tuna Kaya’nın
dışında sezon başı transfer edilen Gerard Gohou, Ragıp Başdağ, Kenan Şahin,
Veysel Aksu, Alaattin Tosun, Ozan Tahtaişleyen ve Arif Şahin Denizlispor ve
Elazığspor’dan Özköylü’nün eski öğrencileri. Bunlara kadroda tutulan Emrah
Bozkurt, Fatih Kılıçkaya, Sofiane Hanni ve Serkan Atak gibi iyi takım
oyuncuları da eklenince uyum ve takım olma hali çabuk oluştu.
Tecrübe
ve özgüven
Uyum ile birlikte başarıyı getiren diğer önemli bir
faktör de takım omurgasındaki tecrübeli oyuncuların varlığı. Tecrübeli ama
doymuş değil, yaşı olan ama yaşlı olmayan bir oyuncu grubu oluşturuldu. Orta
sahada takımın 35’lik lideri Ragıp Başdağ ile birlikte Serkan, Veysel ya da Alaattin,
defansta Ozan ve Fatih ile ara transferde gelen Numan Çürüksu, forvette de
Emrah ve Gohou ile lig ortalamasının epey üstünde bir iskelet çıkmış oldu
meydana.
Sezon boyunca 22 hafta liderlikte kalan
Erciyesspor’un temel özelliklerinden biri de kazanma alışkanlığı ve yüksek
özgüveni oldu. Bu alışkanlık ve özgüven pek çok kötü oynanan ya da geriye
düşülen maçta kurtarıcı oldu. Ankaragücü, 1461 Trabzon ve Denizlispor deplasman
galibiyetlerini getiren iyi ve üstün futbol değil, sarsılmayan özgüvendi.
Bucaspor ve Gaziantep Büyükşehir Belediyespor’a iç sahada kaybetmemenin sebebi
de aynıydı.
Ya
3 puan ya hiç
Devamlılığı yüksek bu iskeletin yanı sıra bekler
Tuna ile devrede gelen Bilal Aziz’in hücuma desteği, zaman zaman istikrarsız
olsalar da Serdar ile Hanni ön kenarlarından gelen oyun ile skor katkısı
Erciyesspor’u oldukça atak bir takım haline de getirdi. Bunların yanı sıra Kenan
ve ara transferde katılan Göksu Türkdoğan’ın performansları hücum zenginliğini arttırdı.
4 forvet, Gohou, Emrah, Kenan ve Göksu 59 golün 41’inde imzası bulunuyor. Forvetlerin
yanı sıra Serdar 7, Hanni de 4 golle skor paylaşımında yadsınamayacak bir katkı
yaptı.
Gol ve puan ortalamasının düşük olduğu, 2’yi
bulmadığı sezonda Erciyesspor, 6 kez ile ligin en az berabere kalanı olurken, 1
puanın değil 3 puanın hesabında oldu. Attığı 19 golle sezonun gol kralı Fildişi
Sahil’li Gerard Gohou kazanma alışkanlığını teknik direktör Osman Özköylü’ye
bağlıyor: “Çok hırslı, kaybetmeyi hiç düşünmüyor ve sadece galibiyeti istiyor.
Bize mücadeleyi, maçı bırakmamayı öğreten odur.”
Deplasmanlarda
gelen şampiyonluk
Puan tablosuna bakıldığında iç sahadaki değil,
deplasmanlardaki üstün performans öne çıkıyor. 63 puanın 36’sı dış sahada
gelirken, evinde epey zorlandı Erciyesspor. 9 yenilginin 6’sı Kadir Has’ta, hem
de bazıları Torku Konyaspor, Çaykur Rizespor, Adanaspor ve Manisaspor gibi
Süper Lig hedefindeki takımlara karşı alındı. Osman Özköylü’ye göre iç sahadaki
kötü sonuçların nedeni rakiplerinin çok fazla kapanması: “Sezon başından
itibaren rakipler için hedef takım haline geldik. Sahamıza gelen tüm takımlar
çok katı defans yaptı ve kapandı. Böyle olunca biz de daha çok yüklendik ve
zaman zaman savunmada açıklar verdik. Böyle olunca da puanlar kayıpları yaşadık
ve yenilgiler aldık. Ama yine de bu maçların çoğunda üstün oynayan ve kazanmaya
yakın olan bizdik”
Sezon
biter herkes gider
Bitime 2 hafta kala Çaykur Rizespor ile birlikte
Süper Lig’i garantileyen Erciyesspor, ligi de zirvede tamamladı. Tabii bundan
sonrasında ne olacağı merak konusu oldu hemen. Bu süreçte taraftar istikrardan
yana tavır koydu. Türkiye’de kulübüyle “centilmenlik anlaşması” imzalayan tek
taraftar grubu olan Çılgınlar 38, Osman Özköylü ve temel oyuncu grubunun kalmasından
yana açıklama yaptı. “Osman hocanın emeğinin harcanmasını istemiyoruz. Süper
Lig’de de başarılı olacağına inanıyoruz. Takıma takviyeler olsun tabii ki, ama
kadroda köklü oynama istemiyoruz” diyen Çılgınlar 38’in basın sözcüsü Mehmet
İnci, yeni sezonda tribünlerin daha çok dolacağını da söyledi: “Bu yıl 3 bin
ortalamaya oynadık ama 2006’da bu sayı 20 bin kişiyi bulmuştu. Önümüzdeki sezon
da takım en az 20 bin taraftarın önünde oynayacak”
Ancak kulüp aksi yönde kararlar aldı ve “yenileme” çalışmalarına
başladı. İlk olarak Osman Özköylü ile yollar ayrıldı. “Süper Lig tecrübesine
sahip bir teknik adam ile yola devam etme kararı aldık” diyen Kulüp Başkan Ziya
Eren, kadronun da ciddi bir değişime uğrayacağını açıkladı: “Bu takımdan en
fazla 8-9 oyuncu kalacak, 14-15 tane takviye yapmayı planlıyoruz. Ama ‘Çilek’
transfer de yapmayacağız. Takıma katkı yapacak futbolcular getireceğiz”
Bu sezon futbolcu maliyetlerinde 14. sırada olan
Erciyesspor, PTT 1. Lig’in en az bütçeli ekiplerden biri olarak Süper Lig’in
yolun tuttu. Yeni sezonda 1. Lig ile kıyaslanamayacak gelirlere sahip olacak
kulüp, bakalım Süper Lig’de kalıcı bir takım olabilecek mi?
*FourFourTwo Dergisi 2013 Haziran sayısında yayımlanmıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder