Türk futbolunun temel sorunlarından biri “yönetici”
konusu olduğu muhakkak. Futbolun içinden gelmemiş kişilerin ağırlıkta olduğu
yönetici profili sorunların merkezinde. Son yıllarda sporcu geçmişi olanların
daha fazla yönetimlerde söz sahibi olması yönündeki görüşler giderek artıyor.
Bayern Münih’teki Franz Beckenbauer, Karl-Heinz Rummenigge ve Uli Höness örneği
sık sık verilir oldu. Türkiye’ye baktığımızda ise Süper Lig’de bu tür bir yapı
görmek mümkün değil. Ancak Spor Toto 2. Lig Grup takımlarından
Kızılcahamamspor’da farklı bir kulüp yapısı karşımıza çıkıyor. Memleket futbol
dünyasında pek rastlanmayan bu durumun mimarı Gençlerbirliği ve Bursaspor’da
uzun yıllar forma giyen Erkan Özbey. Yaşadığı sakatlıklardan dolayı 31 yaşında
futbolu bırakmak zorunda kalan Erkan Özbey, son yılında 3. Lig takımlarından
Pursaklarspor’da futbolcu – menajer olarak yer aldı ve bir anlamda yöneticiliğe
ilk adımını attı.
Sporculuk kısmı sona erince tamamıyla yöneticiliğe yöneldi.
Hatta yöneticiliğin daha da ötesine geçti ve şirketleşen kulübü satın aldı: “Teknik
direktör diplomam olmasına rağmen benim yapıma, karakterime yöneticiliğin daha
uygun olduğunu düşündüm. Ayrıca Türkiye’de mevcut kulüp yapısındaki yönetimsel
sıkıntılar nedeniyle de bu yolu seçtim.”
FUTBOLDAN GELEN BAŞKAN
Yönetimsel sıkıntılarda sporun dışından gelenlerin
bakış açısının belirleyici olduğunu vurguluyor 35 yaşındaki başkan: “İşadamları,
futbolcu ve teknik adamlara fabrikasındaki işçiler gibi bakıyor. Kendi
çalışanları gibi görüyor. Ama futbol camiası farklı bir sektör. Futbolu en alt
kademeden, en üst kademeye kadar görmüş, yaşamış insanlar doğal olarak futbolun
sorunlarını da, çözümlerini de daha iyi biliyor. İşadamları olmasın demiyorum,
ama sporculuktan gelenler de yönetimlerde daha fazla söz sahibi olmalı”
Özbey, hisselerini satın aldığı Pursaklarspor’u futbola
ilgisi ve desteği daha iyi olacağını düşündüğü için 2011’de Kızılcahamam’a
taşır ve kulüp yola Kızılcahamamspor olarak devam eder.
Kkulübün mali ve idari yapısının 2 yılda önemli
derecede toparlandığını ifade eden Özbey, sportif anlamda da aceleci olmayıp,
sağlam gitmek istiyor: “Oyuncu yetiştiren, zamanla da yarışan bir takım olmak istiyoruz.
Kulübe ve Türk futboluna genç oyuncular kazandırmak amacındayız. Birkaç yıl
içinde de daha yarışmacı olup, lig yükselecek bir takım oluşturmak istiyoruz.”
Bu doğrultuda tesisleşme ve altyapı konusunda ciddi
çalışmalar var Çıtaklar’da. Şu an için Ankara Yenikent Asaş Tesislerini
kullanan kulübün, Kızılcahamam’da inşaatı devam eden kendi tesisleri bir yıl
içinde tamamlanacak. U10 ile U19 arasındaki tüm yaş kategorilerinde altyapı
takımları olan kulüpte gelişmiş bir oyuncu izleme ve scout ekibi var. Bu ekibin
başında Gökhan Gönül ve Giray Kaçar gibi isimleri Türk futboluna kazandıran
Kahraman Karataş bulunuyor. Kahraman hoca aynı zamanda Başkanın başdanışmanı.
Sportif anlamda kontrollü gidişe rağmen Kızılcahamamspor,
2. Lig’de önceki sezon Play – Off oynadı, bu yıl da Play – Off’un sadece bir
basamak altında kaldı.
Üst ligler için kulübün mali yapısının henüz yeterli
olmadığın anlatan Erkan Özbey, sponsorluk arayışlarının çok olumlu devam
ettiğini ve önümüzdeki süreçte uzun vadeli anlaşmalar yapacaklarını söyledi.
Üst seviyede futbol
oynayıp, üstelik de antrenör diploması olan birinin teknik kadroyla nasıl bir
ilişki kurduğu da merak konusu. “Sağlıksız olacak bir başkan – teknik adam
ilişkisinin ne kadar zararlı olabileceğini biliyorum” diyen Özbey, teknik ekibe
karışmasının söz konusu olmadığını da sözlerine ekledi: “Müdahale etmek zaten
mantıklı da değil. Teknik ekibin kararlarına karışırsanız, daha sonra hesap da soramazsınız.
İhtiyaç duyulduğunda anca karşılıklı istişare yapılabilir.”*FourFourTwo Dergisi 2013 Ağustos sayısında yayımlanmıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder