Daha 1 yılı bile dolmadan 3 kupa kazanan bir teknik
adamın kredisi çok büyük olarak görülebilir, hele de genç ve camianın içinden
gelen biriyse. Buna kendisinden önceki teknik direktörün oyuncu grubuyla
sorunlu süreci, Akhisar’daki olumlu imajı ve Milli Takım yardımcı antrenörü
titri gibi artılar da eklenebilir. Bu ilk bakışta harika bir tablo gibi
görünüyor, ancak sıkıntılar birikmeye başladığını görmek zor değil. Sıkıntılar
çokça dile getirildiği gibi transferlerde, 11 belirlemede, teknik-taktikte, dizilişte
vs gibi konularda olmaktan çok özellikle oyuncu yönetiminde çoğalıyor. Ki üst
seviye hedef teknik direktörlerdeki en temel kriterlerden biridir oyuncu
yönetimi. Mesela en yakın örnek, Sivasspor karşısında Burak Yılmaz’ın yedek
kalmasıyla ilgili maçtan önce farklı, maçtan sonra farklı nedenler saydı
Hamzaoğlu. Önce hücum anlayışı ve taktiği gereği, sonra da Burak’ı motive etmek
için yedek bıraktığını söyledi.
Açıklamaları ayrı bir yazı konusu olarak
kaladursun yukarıda da belirttiğim gibi asıl sorunlar dizisi oyuncu yönetiminde
toplanıyor. Yasin Öztekin, Wesley Sneijder, Emre Çolak ve Burak Yılmaz’ın
oyundan çıkışlarında gösterdikleri tepkiler atlanacak göstergeler değildir. Ki
Hamzaoğlu ile birlikte oynamaya başlayan Yasin ve tekrar şans bulan Emre’den
gelmesi çok şaşırtıcı olmuştu. Rizespor maçında Burak’ın sakat olmasına rağmen sırf
oyuncunun ısrarıyla oyuna girmesi ve tekrar sakatlanması bu seviyede görev
yapan teknik direktör için büyük eksidir. Sneijder ile yaşadığı süreçler de
daha bir ilginç.
2014 Dünya Kupası sırasındaki yorum yaptığı maçta, en hafif
tabirle söylemek gerekirse, talihsiz sözleri Galatasaray’ın başına geçmesiyle
çabuk toparlandı ancak Sneijder ile olan ilişki biçimi özellikle Hollandalının
oyundan çıktığı zamanlarda sorun oldu. Tıptı Yasin, Emre ve Burak gibi Sneijder
de rahat rahat tepkisini gösterdi hocasına karşı! Bu tepkiler elle tutulur bir
karşılık görmedikçe de normalleşti. Hatta Bursaspor ile oynanan Süper Kupa
finalinde Sneijder ile yine krizin eşiğine gelinde sanki. Oyundan alınmasından
hiç memnun olmadığı her halinden belli oyuncusuna elini uzatmak için epey bir
çaba harcadı Hamzaoğlu, hatta Sneijder hiç oralı olmayınca da 3-5 adım yanına
kadar gidip tebrikine isteksiz bir karşılık aldı.
Lig şampiyonu olmuş, Türkiye
Kupası ve Süper Kupayı almış bir takımda bunlar şimdilik çok büyük sorun
olmadan çözülebilir ancak sonrası için ciddi işaretler olarak da karşımızda
duruyor. Nasıl oluyor da Hamzaoğlu, şans verdiği Emre ve Yasin ya da çok özen
gösterdiği Burak ve Sneijder gibi oyuncuların benzer tepkisiyle karşılaşıyor? Bunun
en temel sebebi bu oyuncularla yaşadığı “yönetim” sorudur. Ki yaklaşan sıkıntılı
geçmesi muhtemel Şampiyonlar Ligi süreciyle ya da Süper Lig’de rakiplerinin
biraz arkasında kalmaya başlamasıyla bu tür örnekler çoğalacaktır kaçınılmaz
olarak. İşte o zaman da Hamza Hamzaoğlu’nun çözmesi gereken, daha doğrusu çok
iyi yönetmesi gereken bir oyuncu grubu olacaktır. Aksi halde 3 kupa hızla
unutulmaya başlanacak ve doğrudan kendisi hem de yüksek sesle tartışılmaya
başlanacaktır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder