(BANDIRMASPOR)
Yeteneklerine ve dikkat çeken oyun tarzına bakınca
aslında Türk takımları tarafından epey geç keşfedilen bir “gurbetçi” futbolcu
olduğuna şüphe yok. 2009’un başında Gençlerbirliği’ne transfer olduğunda 26
yaşındaydı. O yarım sezon az oynadı ve çok fark edilmedi. Sonraki 4 sezondaysa
Al-karaların en sevilen ve iyi isimlerinden oldu.
Biraz ele-avuca sığmayan,
biraz da yaşına göre yadırganabilecek ama ona çok yakışan bir muzurluk vardı
her halinde. Halı saha futbolculuğunu Süper Lig’e uyarladığı sayısız maçı ve
pozisyonu oldu. Eğelendiği ve futbolun keyfini çıkardığı her halinden belliydi.
4 buçuk yıllık Başkent serüveni sonrasında hatırı sayılır bir bonservisle
Rize’nin yolunu tuttu. Ama sakatlıklarla başı dertteydi ve kötü bir sezon
geçirdi. 3 yıllık sözleşmesine rağmen ve biraz şaşırtıcı şekilde lig düştü.
PTT
1. Lig’de şampiyonluk yarışı veren Adana Demirspor’a transfer oldu. Toplamda 30
civarı maçta süre alsa da eski tadı ve coşkusu pek yoktu. Bu sezon başındaysa
yine lig düştü. Bu kez adres 2. Lig Beyaz Grup takımlarından Bandırmaspor’du. Sezona
iyi başladı ve ikinci hafta Fethiye deplasmanında golünü de attı. Artık 32
yaşında ve gözden düşmeye başlayan Süper Lig eskisi olarak futboldan
beklentisini şu sözlerle anlatıyor: “Benim için artık önemli olan huzur ve
futboldan zevk almak”
*FourFourTwo Dergisi Ekim 2015 Sayısında Yayımlanmıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder