“Bu şehirde 3 büyükler tutulmaz” denir Adana’da.
Şehir ya turuncu ya da mavidir. Sevdanın ligi olmaz diyen taraftarların
şehridir aynı zamanda. Lig seviyesi, başarısı, sonuçları kadimliğini
değiştirmez. Ama rekabetin büyüklüğü de, “Küme düşeceksek bile onların üstünde
düşelim” cümlelerini kurdurtur iki taraf da.
Türk futbolunun en özel, en ateşli
derbilerinden biridir Adanaspor-Adana Demirspor rekabeti. 5 Ocak Stadı PTT 1.
Lig’in altıncı haftasında 50’nci kez bu ezeli rekabete ev sahipliği yaptı. Her
zaman tıklım tıklım olan stat bu kez Passolig’e takıldı. Özellikle maraton
tribünde büyük boşluklar vardı. Ama iki çapraz kale arkası elbette doluydu. Ki
o iki tribün, gidenlerin çok iyi bildiği gibi boş olsa bile diğer taraftan
kimsenin adımını atmadığı yerlerdir. Maçtan önce iki kulüp anlaşarak taraftarlar
yarı yarıya olsun teklifi kabul görmedi İl Güvenlik Kurulu’nca. Ama yine de
konuk Demirspor’a %5’ten fazla yer verildi ve 2 bin üç yüz mavi tişörtlü tribünde
yerlerini aldı.
“The King of
Adana”
Tam dolmayan maraton tribünde maç önü harika
görüntüler vardı. 2 haftada hazırlanan, sadece el emeği ile oluşturulan,
yaklaşık 600 kilo boya kullanılan ve 3 bin metre kare büyüklüğünde pankart
maraton tribünde boydan boya süzüldü. “The King of Adana” yazısıyla mesajı çok
net ve iddialı olan pankart tamamen el ürünü olması itibarıyla da Türkiye’de
bir ilk olma iddiasında. 2-1 ile kazanan da maçta daha etkili taraf olan turunculardı.
Galibiyet sayısını da 19’a çıkarmış oldular böylece. Demirspor’un ise kazandığı
maç sayısı 12’de kaldı. Futbol anlamında akılda kalan en önemli pozisyon da
Adanaspor’un genç kaptanı Cem Özdemir’in direkten dönen röveşatasıydı. Zlatan
İbrahimoviç’in milli takımda, Alex de Souza’nın da Samsunspor’a attığı röveşata
golünün karışımı gibi bir vuruştu. Top birkaç santim daha aşağı gitseydi Puşkaş
ödülünün bu seneki sahibi şimdiden belli olurdu.
*FourFourTwo Dergisi Kasım 2014 Sayısında Yayımlanmıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder