Kasımpaşa’nın 10 numarası Adem Büyük, nihayet kendini beğendiriyor…
Bir futbolcu anca bu kadar var olma mücadelesi
verebilir. Yetenekleri, yaptıkları, etkinliği yıllarca görülmedi, “boyu kısa,
fiziği yetersiz, lig futbolcusu değil” diye burun kıvrıldı ve fazladan 5 sezon
boyunca 1. Lig’de kendini kanıtlamaya çalıştı. 3 farklı takımı Süper Lig’e
taşıdı ama beğendiremedi bir türlü kendini. Aslında daha Beşiktaş onu 19
yaşında Akçaabat Sebatspor’a gönderdiği 2006-2007 sezonunda bunu başarmıştı ama
memleketin futbol ahalisi ve karar vericileri oralı olmadı. Sonraki sezon Altay
formasıyla ile 17 gol attı ve Süper Lig’e hazır olduğunu bir kez daha
kanıtladı. Ama yine nafileydi bu çaba. Beşiktaş Uğur İnceman karşılığında onu
Manisaspor’a verdi. Orada da çok etkili oldu ve takımla birlikte Süper Lig’e
yükseldi ama bu defa da Manisaspor onu kadroda tutmadı. Bu kez adres
Boluspor’du. 20 maçta 11 gol atınca Manisaspor’a döndü tekrar ama yine olmadı
ve ara transferde Mersin İdman Yurdu’na gitti. Yarım sezonda olağanüstü bir performans
sergiledi, 14 maçta 10 gol attı, 9. sırada gittiği takımı şampiyon yaptı.
Peki
değişen bir şey oldu mu? Hayır! Adem yine “lig topçusu” değildi, olamadı! Üçüncü
kez sezon başını Manisaspor ile geçirdi ama ilk yarı boyunca forma bulamadı ve
devre arasında yine bir lig aşağı inip Kasımpaşa’ya transfer oldu. Play-off’a
taşıdığı takımda 19 maçta 11 gol attı ve üçüncü kez 1. Lig şampiyonluğu yaşadı.
Kasımpaşa bonservisini aldı ve bu kez takımla birlikte Süper Lig’de kaldı.
11’in değişmezi olamadı ama sahada olduğu her an maça etki etti, skora katkı
yaptı. Önemli bir futbolcu olarak görülmese de artık Süper Lig oyuncusu olduğu
kabul gördü. Bu sezon da senaryo benzerdi. Her maçta süre alan, zaman zaman
11’de yer bulan biri şu ana kadar. 1. Lig’de geçirdiği fazladan 5 sezondan
sonra Süper Lig’de de fazladan 2 sezonu yedeklikle, 10-12 maç 11’le de geçirmek
ona vız gelecek gibi!
Her maçta üstüne koyuyor, süre aldığı her dakika katkı
sunuyor, her topun kıymetini biliyor ve sahada yapılması gerekenin en doğrusuna
karar veriyor. 1,67’lik boyuna rağmen kafa toplarında çok etkili. Zekası,
pozisyon bilgisi, zamanlama ve vücudunu kullanma becerisi sayesinde ya vuruyor
ya da rakibine vurdurmuyor. Geniş omuz ve kalçaları, yere sağlam basan yapısı
ve kuvvetiyle genel algının aksine ikili mücadele performansı ligdeki en iyi
futbolculardan. Egemen Korkmaz ve Aykut Demir gibi sert ve daha fizikli
stoperlere meydan bırakmaması da bundan zaten. Futbol bilgisi ve top tekniği
birinci sınıf. Kaybolan yıllarına, gölgede kalan yeteneklerine, bir türlü kabul
görmeyen yıldız potansiyeline rağmen vazgeçmeyen, yılmayan ve mücadeleci futbol
karakteri sayesinde yoluna devam ediyor.
Değil büyük futbolcu, büyük futbolcu
adayı olarak bile görülmüyor. Ama tüm bu algıya rağmen ve henüz kabul görmese
de Adem, büyük futbolcu. Nasıl ki 2007-2008’deki harika Altay sezonu görülmemiş
ve hak ettiği değeri görmemiş olsa da Adem, sonraki 5 sezonda kalitesini
fazlasıyla ve defalarca kanıtlamasını bildi. Artık 26 yaşında ve olgunluk
döneminde Süper Lig futbolcusu olduğunu nihayet kabul ettirdi. Bununla
yetinecek ve burada duracak bir oyuncu karakterinin çok dışında oldu yıllardır.
Ve artık Adem Büyük potansiyelini, yeteneklerini, özelliklerini fazlasıyla
taşıdığı ve (farkına varılmasa da henüz) gösterdiği “büyük futbolcu” olma yolunda
adım adım ilerliyor. Bireysel yetenek yönetimi, futbolcu planlaması ve
tercihinin çok yetersiz olduğu Türkiye’de bakalım bu özel yetenek, bu futbol düzeninde
gösterdiği müthiş direnişini bir peri masalına dönüştürüp değerini bulabilecek
mi?
*http://www.fourfourtwo.com.tr'de yayımlanmıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder