2014
Dünya Kupası’na giderek Bosna Hersek ile tarihi bir başarı yaşayan teknik
heyetin içinde olmak nasıl bir duyguydu?
Çok güzel bir duyguydu. Çünkü biliyorsunuz bizim
ülke 5 sene savaştaydı ve savaştan sonra 96-97 senesinden bu zamana kadar
turnuvalara katıldı. Avrupa şampiyonası için dünya kupası için bir iki kere
böyle son maça kadar kalmıştık ama gidemedik. Ben futbolcu olduğum dönemde de
gidememiştim. Antrenörlük hayatımda ilk defa 18 yıl sonra bir BosnaHersek dünya
kupasına gittim. Tabi ki benim için çok önemli bir yeri var, yani orada bunu yaşayan
insanlar için bayram gibi bir havaydı, herkes çok mutluydu. Güzel bir tecrübeydi
sonuçta dünya kupasına gidip orda ülkemizi temsil etmek gerçekten hem güzel hem
heyecan vericiydi.
5
seneye yakın Milli takımın yardımcı antrenörüydün. Değişiklikten sonra senin
devam etmeni istedi mi Bosna Hersek Futbol Federasyonu?
Ben devam etmek için görüşmedim, onlar
da bana talip olmadı. nlar isteselerdi de ben kalmazdım çünkü ben Safet hoca
ile beraber geldim ve Saffet hoca ile beraber gitmeyi düşünüyordum her zaman.
Harika
bir futbolculuk kariyerin oldu. Bursa, Fenerbahçe, Real Madrid, Galatasaray ve
diğerleri. Teknik adamlığa da milli takım yardımcı antrenörü olarak başladın.
Kariyer planlaman içerisinde miydi PTT 1. Lig takımı çalıştırmak? Süper Lig
gündeme gelmedi mi hiç?
Gündeme geldi çünkü ben her zaman şöyle düşünüyorum;
iyi bir kulüpte güzel bir kulüpte başlamak gerekiyor. Şu anda tabi ki Karabükspor
gibi bir camiada başlamak benim için çok hem heyecan verici. Hem güzel bir şey
çünkü çok düzgün bir kulüp ve bu ilk fırsatı teknik direktör olarak Türkiye’de
iyi değerlendirmem lazım. Benim için doğru bir kulüp olduğunu düşünüyorum,
düşündüğüm için de buraya geldim ve Süper
Lig’e çıkmak
için elimden geleni yapacağız, yani hedefimiz o.
Karabükspor
süreci nasıl gelişti?
Aslında Karabükspor süreci çok çabuk gelişti, bir
haftanın içinde oldu bitti. Sportif direktör Seyit beni aradı ve benimle çalışmak
istediklerini söyledi. Ondan sonra da oturduk, görüştük ve bitirdik yani.
Bu
ligde daha önce oynadın. 2008’de ligin kalitesi nasıldı, şimdi nasıl bir PTT 1.
Lig buldun?
Aslında çok fazla bir değişiklik olmadı. Çünkü hem Süper
Lig’de oynayan oyuncular hem üst düzeyde oynayan oyuncular PTT Lig’de mücadele
ediyor. Yani ben şöyle özetliyorum; PTT 1. Lig, Süper Lig’den daha mücadeleci
ve zorluğu daha çok olan bir lig.
Sezon
başı almadığın, sezon başı kurmadığın bir takımda olmak konusunda ne
düşünüyorsun?
Tabi ki sezon başında gelmek bir avantajdır. Sonuçta
transfer konusunda ve futbolcular konusunda hem daha çok zamanınız oluyor hem
iyi transferler yapmak için zamanınız oluyor. Karabükspor’ün tüm maçlarını izlediğim
için ve gerçekten bu oyuncuları gördükten sonra çok kaliteli oyuncular olduğunu
düşünüyorum. İyi bir kadro kurulmuş ve bu kadro ile iyi işler yapacağımızı düşündüğüm
için buraya geldim. Karabükspor gerçekten kaliteli oyuncuları olan bir takım.
Yeter ki bir takım olma adına her şeyi yapalım, takım olursak, bir takım gibi
oynarsak biz bu ligden inşallah çıkacağız.
Nasıl
bir Karabükspor izleyeceğiz, temel oyun anlayışın nasıl olacak?
Benim vizyonumda benim felsefemde Karabükspor çok agresif
ve çok baskı kuran bir takım izleyeceğiz. Kiminle oynuyorsak oynayalım her
zaman kazanmak için çıkan bir takım olacak, çünkü hem o potansiyelimiz var hem
de bizim felsefemize öyle uyuyor.
Nasıl
bir teknik adam profili olacak karşımızda? Anlatabilir misin biraz?
Ben hayatımda da sporda da her zaman her şey yapmak
için bir denge olması lazım diye düşünüyorum. Her şeyin fazlası zarar. Ben
inandığım şeyleri yapmaya çalışıyorum, mesela antrenmanlara çok önem veren bir
insanım, disiplinli bir insanım, kesinlikle disiplinden uzak bir duruma asla
tavız vermem. Yani en önemlisi disiplin ama tabi ki yine söylüyorum ne çok
fazla sert ne de çok fazla yumuşak.
20
yıl önce Savaştan çıkan ve Türkiye’ye ayak basan 20’sindeki Elvir harika bir
başlangıç yapmıştı. Şimdi teknik adam olarak başlangıç yapıyorsun. Neler
hissediyorsun bununla ilgili?
Gerçekten şimdi çok farklı ve büyük bir heyecan
benim için. Dediğin gibi teknik direktör olarak ilk defa başlıyorum Türkiye’de
o yüzden çok konsantreyim ve heyecanlıyım. Gerçekten benim için çok önemli
çünkü bu bir başlangıç; hani derler ya nasıl başlarsan öyle gidersin diye.
İnşallah benim için de iyi gider, ondan sonra da devamı gelir. Ben çalışacağım,
elimden ne geliyorsa yapacağım, ondan sonrasını göreceğiz bakalım ne olacak.
Albüm
çıkardın Bosna’da. Şu sıralar müzikle aran nasıl, devamını düşünüyor musun?
Yok, müzik sadece benim hobimdir. Yani Bosna müziğin
önemi hayatımda her zaman var, dinlerim kendi kendime, böyle arada bir şarkı
söylerim ama sadece amatör olarak, hiç bir zaman profesyonel olarak düşünmedim.
*FourFourTwo Dergisi Kasım 2015 Sayısında Yayımlanmıştır.