1.
LİG’İN YENİ 10 NUMARASI: ONUR OKAN
Değişen, dönüşen futbolda mevkiiler de buna paralel
olarak payına düşen evrimi geçiriyor. Bu değişim ve dönüşüme en çok direnen,
hatta yerini bulmakta fazlasıyla zorlanan ise klasik “10 numara” oldu. Teknik
adamların baş belası haline bile geldi. Yeri, varlığı, gerekliliği futbolun
saha içi formatı ve oyuncu dizilişinde tartışılmaya devam ediyor. Süper Lig’e
baktığımızda Wesley Sneijder, Adrian Mierzejewski ve Florin Cernat’ın
performansları yetersiz bulunuyor, 11’de oynamalarına burun kıvrılıyor. Pablo
Batalla da önceki yıllardan uzak. Ama PTT 1. Lig’de durum epey farklı. Ligi
izlemenin ve takip etmenin en güzel nedenlerden biri 10 numaralar. Geçen sezon
tek devrelik muhteşem Florin Cernat performansı hala tazeyken Anıl Taşdemir,
Kenan Aslanoğlu, Ufuk Bayraktar, Eren Özen, Ali Güzeldal, Doka, Cafercan Aksu,
Caner Ağca gibi becerikli 10 numara orjinliler varlık gösteriyor. En iyilerinden
biri de Fethiyespor’da: Onur Okan. 2. Lig’deki şampiyonlukta büyük pay sahibi oldu.
Takımının aksine sezona çok iyi başladı ve PTT 1. Lig’de kendini fark ettirdi.
Şut atıyor, ara pası veriyor, adam eksiltiyor, gol ve asistleriyle sonucu
etkiliyor, ayağına da doğal olarak top çok yakışıyor. Kusuru mu? Solak değil!
Sezon
sıkıntılı başladı sizin için. 1. Lig’e uyum sorunu mu yaşıyorsunuz?
Sezon sonuçlar
anlamında kötü başladı, fakat oyun olarak her geçen gün daha iyiye gidiyoruz. Lige
alıştığımızı söyleyebilirim, uyum sorunu pek kalmadı. Sadece aramıza geç katılıp
tam olarak hazır olmayan arkadaşlarımız vardı, onlar da maç kondisyonlarını
kazanıp tam anlamda hazır olduklarında takım olarak daha iyi olacağız.
Ligde
19 takım var ve 4 takım küme düşecek. Bu sezonki hedefiniz nedir, düşme korkusu
yaşar mısınız?
Fethiyespor olarak
kesinlikle oynadığımız futbolun hakkı bulunduğumuz yer değil. İlk 6-7 haftada
oynadığımız futbola göre en az 5 puanımız daha olmalıydı diye düşünüyorum. İyi
maçlar çıkarttık, ama sonuca yansıtmakta zorlandık. Oynadığımız futbolun daha da
üstüne koyarak bu ligde kalıcı olmak istiyoruz. Sezon sonunda da kesinlikle
düşen 4 takım arasında olmayacağız.
Takıma
oranla lige daha iyi başladın. İki lig arasındaki fark seni pek zorlamadı
galiba?
Öncelikle çok iyi bir
kamp dönemi geçirdim. İyi çalıştım ve gücüm yerinde. O yüzden de kendimi sahada
iyi ve rahat hissediyorum. Bu performansımın üstüne koyarak devam edeceğimi
düşünüyorum. Ligler arasındaki farkı değerlendirdiğimde ise şunu net olarak
söyleyebilirim ki; PTT 1. Lig’de oynamak 2. Lig’de oynamaktan çok daha rahat ve
kolay. Bu benim için önemli çünkü ben topla oynayan bir futbolcuyum. Bu ligde topa
sahip olunca düşünme fırsatın ve boş alan bulma imkanın daha fazla oluyor. 2.
Lig’de daha top gelmeden 2-3 futbolcu başında oluyor. Alan bulman ve rahat top
kullanma pek olmuyor 2. Lig’de.
10
numara orjinli oyuncular Süper Lig’e oranla PTT 1. Lig’de daha etkili. Neye
bağlıyorsun bu durumu?
10 numara oynayan futbolcuların
özgürlük hakkı ve kredisi olmalı. Onlara sabır gösterilmeli. Çünkü saha içinde
bir pasla, bir şutla veya duran bir topla her an oyunun kaderini değiştirebilir.
Özel futbolculardır 10 numaralar. Sanırım Süper Lig’de gereken sabrı ve desteği
göremiyor 10 numaralar. Ayrıca oyun formatları da ona uygun olamayabiliyor. Ama
bizim ligde hem sabır gösteriliyor hem de oyun formatında gözetiliyor. Böyle
olunca da pek çok 10 numara PTT 1. Lig’de iş yapabiliyor.
Ligde
beğendiğin 10 numaralar kimler?
Orduspor’da oynayan
Anıl Taşdemir’i beğenirim. Önemli bir oyuncu. 2 sezon önce Akhisar Belediyespor’un
Süper Lig’e çıkmasında çok etkili olmuştu. Şimdi Orduspor’da da iyi işler
yapıyor. Ayrıca İstanbul Büyükşehir Belediyespor’dan Doka’yı sayabilirim.
Farklı bir futbolcu.
Oyun
katkısının yanı sıra sezona gol ve asistlerle başladın. Bireysel performans
olarak öngörün nedir?
İlk 8 haftada 3 gol attım,
3 de asist yaptım. Başlangıç için iyi olduğunu düşünüyorum. Bu sezon kendime en
az 10 gol hedefi koydum. Belki de geçerim. Asist olarak da zaten her sezon
hemen hemen 15’in üstüne çıkıyorum. Umarım bu sezon da 15’i geçerim.
Kısa
sürede önemli etki yarattın PTT 1. Lig’de. Bir yandan da yaş olarak 30’una geldin.
Bundan sonrası için ne söylersin, mesela bir lig daha yükselebilir misin?
Dönem olarak kötü
görülen yaşlara giriyorum. Sezon sonu 30 yaşında olacağım. Türkiye’deki bakış
açısı itibarıyla bu bir handikap olarak görülebilir. Ama ben öyle düşünmüyorum.
Önemli olan performansım. Eğer grafiğimi sezon sonuna kadar yükseltirsem, lig
yükselebileceğimi de düşünüyorum.
BU
LİGİN 10 NUMARALARI VAR!
Anıl
Taşdemir - Orduspor
Geçen yıl Akhisar ve Ordu’da yarım yamalak oynadı,
Süper Lig’de zorlandı. Orduspor ile birlikte o da küme düştü. Ama çıkma
hedefiyle yeniden kurulan kadronun kaptanı ve lideri. Oyunun ve atakların
merkezi. Tıpkı 2 sezon önce Akhisar ile Süper Lig’e çıkarkenki gibi. Önünde
Sırp santrfor Branimir Subasic, yanında ve arkasındaki Eren Özen, Salih
Sefercik ve Michel Landel kurgusuyla hem uyumlu hem de verimli. Toplamda 15’in
üstünde gol ve asist katkısı yapması muhtemel. Daha önce Ankaraspor ve geçen
sezon Akhisar ile Süper Lig’de istediği kadar yer alamadı. Şimdi 25 yaşında ve
eğer üçüncü kez Süper Lig fırsatını yakalarsa, ki yakalayacak gibi,
değerlendirecek futbol olgunluğuna fazlasıyla sahip.
Kenan
Aslanoğlu – Gaziantep Büyükşehir Belediyespor
3-4 yıllardır takımının güzel futbol oynamasında ne
büyük etkenlerden. 1.85 boyuna rağmen topla teması ve tekniği sol ayaklıları
kıskandıracak cinsten. Kısa al-verleri, ayak içi ve ara pas kalitesi ile ligin
en iyilerinden. 3-4 gol ortalamasına rağmen final pası becerisi ligin çok
üstünde. Sezon başında belirlenen Play-off hedefi yakalanmak isteniyorsa onun
katkısı belirleyici olacak. 32 yaşında ve Süper Lig’in yıllarca ıskaladığı
yeteneklerden biri olduğu kesin.
Doka
– İBB
Ligin en popüler 10
numarası. Düşen takımında kaldı. Süper Lig’de daha ziyade ön kenarlarda oynasa
da PTT 1. Lig’de aslına rücu etti. Mehmet Batdal’ın arkasında, Mustafa Sarp,
Zeki Korkmaz ve Alaattin Tosun’un önünde çok etkili. Şampiyonluk iddiasında ve
kadrosunu koruyan takımda 10 gol ve 10 asisti zorlanmadan aşar gibi. Net olarak
ligin çok üstünde kaliteye sahip ve rahat bir sezon geçirecek gibi görünüyor. Muhtemelen
de (takımıyla ya da bireysel) 1. Lig’deki ziyareti kısa sürecek. *FourFourTwo Dergisi Kasım 2013 Sayısında yayımlanmıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder